Tümülüs
Tümülüs
12 min read
Kral ve kral ailesi için, önce zemin üzerine inşa edilen mezar odası, sonra üstüne yığılan toprak veya taşlardan oluşturulan yapay tepe tipi anıt mezarlardır. Bu mezarlar günün mimarları tarafında inşa Fedilirdi. Dış görüntüsüne bakıp aldanmamak lazım, muazzam bir mimari içlerinde barındırırlar. Kral yada kral ailesinden ölen fertler kullandıkları muhtelif eşyaları ve hediye edilen eşyaları ile birlikte, inşa edilen taş yada ahşap oda içine ceset ile birlikte konulur. Tümülüsün boyu, mimari estetiği ölen kişinin zenginliği, değeri nispetinde değişmektedir. Boyu daha yüksek olanlar daha zengin krallar için yapılırdı. Bu yapılar her zaman 9 metrenin katları olan 9,18,27,36… metre gibi yükseltilere sahiptirler.
Tümülüsler yapay tepelerdir. Höyük ile aynı olmalarına rağmen bazı özelliklerinden dolayı höyüklerden ayrılırlar. En belirgin özelliği huni şeklinde olması, tepe açıcının dar olması, yapının yüzeyinde kiremit, tuğla, küp ve kül gibi malzemelerin olmamasıdır. Tümülüs yapılara uzaktan ve yakında bakıldığından yapay olduğu her zaman gözü ısırır ve net belirgindir. Tümülüs iç ve dış mimarisi başta ölenin değerine ve coğrafik yapıya göre değişir. Belli bir standardı yoktur. Birden fazla mezar odası olanlarda dramoz dediğimiz moloz taşlardan hiç bir mimari özelliği bulunmayan ve mezar odasına geçit veren tüneller bulunmakta olup, Frig Tümülüslerinde hiç bir zaman dramoz bulunmamaktadır. Yine Frig Tümülüsleri hariç toprağın kaymaması için alt yerleşmede krepiz dediğimiz moloz iri taşlardan örülü duvar bulunur.
Definecinin beklediği gibi içinde çil çil altın bulunmaz, sade mezar hediyeleri bulunur. Bu hediyelerin çoğunluğu kişiye özgü olduğundan sanat ve tarih bakımında tek örneği teşkil etmektedir.
Tümülüsler soyguna karşı yapı içinde alınan muhtelif tedbirle birlikte uzaktan net gözükebilecek bir yerde inşa edilmelerine özen gösterilirdi.
TÜMÜLÜSLERİN TARİHİ SEYRİ
Anadolu’da inşa edilen Tümülüslerin asıl kökeni Avrupa yani Makedonyadır. Bu geleneği Anadolu’ya taşıyan medeniyet Frigler dir. Tümülüs geleneğinden önce, insanlar kral veya kral ailesine ait ölüleri DOLMEN tipi denilen mezarlara gömerlerdi.
Dolmen tipi mezarlar, üstüne muhtelif toprak taş ve sair malzemeler konularak yapay tepecik halini alırlardı.
Friglerden başlayan bu gelenek devam eden medeniyetlerce geliştirilerek Roma ve Bizans dönemlerinde modern bir yapıya ulaştılar.
Frig tipi tümülüslere tiplere klasik tip diyoruz. Mezar odası ahşap, diğer unsurlar tamamen topraktır. Bu tip Tümülüslerde yerleşim çerçevesini kaplayan krepiz duvar ile mezar odasına geçit veren dramoz tünel bulunmamaktadır.
Grek tipi tümülüsler Friglerden sonra geliştirilen Tümülüslerdir. Taban etrafını çevreleyen krapiz duvar vardır. Tümülüs birden fazla oda içeriyorsa dışarıda odalara geçit veren dramoz tünel bulunur. Mezar odaları taş örülüdür. Bu tipleri Anadolu’nun Pers istilası sırasında Pers Satrapları da kullanılmıştır. Her Grek tipi Tümülüste dramoz tünel yoktur. Bunu anlayabilmek için bir kaç püf noktası vardır.
Öncelikle Doğu Romanın devamı olan Bizanslılar Tümülüs geleneğinde bir değişiklik yapmadan direkt Romalılardan esinlenmişlerdir. Bu nedenle Tümülüs odasındaki mezar hediyeleri analiz edilmeden o tümülüsün Roma’mı Bizans mı olduğu kesinlik kazanamaz. Tamamı taştan inşa edilmiş tek odalı modern Tümülüslerdir. Bu Tümülüslerde bol miktarda kaya tuzu kullanılmıştır.
TÜMÜLÜS ANIT MEZARLARIN İÇ YAPISI
Tümülüslerde belli bir standart yoktur. Tümülüsün yerleşimi coğrafi durumu ve ölenin unvanı ile alakalı olarak değişir. Toprağın altı karmaşık bir olaydır. Burada üç yöntem kullanılır.
1- Daha önceki çalışmalardan örnekleme yapılır.
2- Toprak katmanları okunur.
3- Mezar odasını tespit edecek yüksek teknolojiyi kullanmaktır.
Tümülüs yapıları birer mimari yapılardır, bu nedenle bu tür yapıları basit algılamak başarısızlığı getirir ve çözümü yine bir mimari bilgi ile olacaktır. Sonuçta kas gücüyle yapılan yapılar yine kas gücü ile çözüme kavuşturulmalıdır. Bu güne kadar dünyada tecrübe edilmiş, arkeolojide kullanılan Tümülüs kazı sistemi vardır. Buradan yola çıkarak tecrübeler ışığında başarı yakalanmalıdır.
Tümülüs Yapılarda Kazı Sistemi :
Tümülüs yapılarda bilimsel olarak iki sistem kullanılmaktadır.
1- Çeyrek dilim sistemi. Bu sistem küçük boy Tümülüslerde uygulanır. tümülüs 4 eşit dilime bölünerek güney-batı cephesindeki dilim alınırak temizlenir.
2- Tünel açma sistemi. Bu sistem büyük boy Tümülüslere uygulanır batı yönünde başlanır. dikkat edilmesi gereken şey merkeze doğru giderken yön kaybetmemek. Önce dar , merkeze yaklaşıldığından genişletilmesi gerekir
Tümülüs yapılarda kepçe gibi kazıcı iş makineleri kullanmak bir katliamdır. Bundan sakınınız.
Tümülüs Oda Mimarisi
Tümülüslerden aranan yapı unsuru odadır. Sanıldığı gibi bu tepeciklerin içinde 9 kulplu kazan bulunmaz. Bu nedenle, Tümülüslerde mezar için inşa edilen odalar birer mimari özelliktedir. Basite birer yapı değildirler. Bu yapı tüm doğal afetler dikkate alınarak günün mimarları tarafında inşa edilir. İnşasında her türlü hesaplamalar yapılır. Buraya gömülecek olan şahıs sıradan bir şahıs değildir. Kral yada kral ailesine ait bir mezar hem mimari yönden mükemmel olacak. Hem gösterişli olacak hem de afetlere ve soygunlara karşı dayanıklı olacaktır. Deprem gibi afetler bu odaları kolay kolay yıkamaz. Yapılan araştırmalarda mezar odasının dış köşe pabuçlarına kum doldurulduğu görülmüştür. Bunun nedeni deprem sarsıntılarına karşı dayanıklılığı sağlamaktır. Bugün Japonya da kullanılan teknolojiye benzer bir ilkel yapı. İlkel de olsa, antik dönem insanlarının depreme karşı nasıl bir tedbir alacaklarını çok iyi bildiklerine dair bir göstergedir.
Tümülüs oda yapılarında işlenmiş taş veya ardıç ağaçları kullanılmıştır. İç yüzeyide muhtelif figürlü mozaik yada sıva üzerine işlenmiş bir takım motifler yer alır. Bu figürler birer tarihi belge niteliğindedir. Bunları bilinçsizce tahrip etmek bu tür bir tarihi kaynağında beraberinde yok edilmesi etmektir.
Tümülüs mezar odasına ait iç kısmı 2 ile 6 metre kare şeklinde değişmektedir. Bir kısım Tümülüslerde 1 den fazla oda yer alır. Bunlar aile tipi olarak bilinir. Mezar odaları yan yana olanlarda bir birine geçit veren girişleri bulunur. Üst üste olanlarda ise bu tür geçitler bulunmamaktadır.
Grek tipi bir mezar odası, bu yapı harçsız kesme taşlarla örülüdür. Mimari bakımında harikadır. Bazıları içten sıvanır ve sıva üstünde muhtelif süsleme motifleri yer almaktadır. Bazıları sıvasız sadece duvar yüzeyine boya ile motifler yapılanları da bulunmaktadır. Bu tip odalarda çürüyen ve paslanan muhtelif maddelerin çıkardığı gaz dışarıya sızmaz ve hep içeride kalır.
Bu tür odalar ancak cesedin konulduğu nokta bulunarak açılabilir, aksi halde kazma kürek manile gibi malzemelerle açılması imkansızdır. Diğer yönlerden açılması imkansız. Bu tip açılımları kolaylaştırmak, işçilik yönünden kazanç sağlamak için Batı, ve Güney-Batı yönünden işe başlamak daha avantajlı olacaktır.
Frig tipi Ahşap Tümülüs oda, Anadolu’da ilk inşa edilen Tümülüs mezar odasıdır. Bu yapıda lifli ardıç ağaçları kullanılmıştır. Ardıç ağaçlarının özelliği asırlarca çürümeden dayanaklı olmasıdır. Ardıç ağaçlara kelebek dişler açılarak (bir ters bir düz şeklinde) üst üstüne bindirilmiştir. Bu nedenle Tümülüs odası kolay açılmamaktadır. İşin püf noktası son konulan ağacın bulunması. Burada dikkat edilmesi gereken unsur, ağaçları daha erken sökmek için sakın elektronik kesiciler yada elle çalışan kesiciler kullanmayınız, ısınma sonucu içerideki gazın patlama tehlikesi çok yüksekti
TÜMÜLÜS İÇ MİMARİSİ
Toprak Tümülüslerdeki Yapı:
Bu tüneller yani giriş koridorları basit yapılar olarak yapıldığından zaman içinde çökmeler oluşturmaktadır. Zaten amacı da bu olmalı şeklinde yorumlanabilir. Bu çökmeler sonucunda Tümülüs yüzeyinde konikleşme meydana gelir ve Tümülüsün girişini ele verir. Bunu tespit etmek için Tümülüs’ün batı yönlerinde orijinal yüzeyin bozulmamış olması gerekmektedir. Burada yeniden hatırlatalım Frig tipi Tümülüslerde dramoz tünel bulunmamaktadır frig tiplerini diğer tiplerden ayıran en önemli yüzey özelliği, çevresinde krepiz duvar bulunmasıdır.
Toprak Tipi Tümülüs Katmanları :
Dıştan içe doğru sıralayalım:
1- Tümülüsün inşasından günümüze kadar oluşan katman, bu katmanın derinliği fazla değildir.
2- Hediye katman krala bağlı yerleşim birimlerinde getirilen muhtelif topraklardır. muhtelif bölgelerden gelen bu toprak çamur ile sıvanmıştır. Renk renk bir katman oluşturur.
3- Ana katman, bölgeden elde edilen toprak yığmasıdır.
4- Taş katman ana koruma katmanıdır. Çatı şeklinde Tümülüs’ü korumaya alır.
5- Kil katman mezar odasını sulardan korur. Bazen kurutulmuş kil konulur ki bu kilde çok serttir.
6. Bu katman Tümülüs mezar odasıdır.
Taş Tümülülerdeki Yapı :
Oda yapısı altıgen yapılıdır. Odanın üstünü bir şemsiye gibi kaplayan taş kilit tabaka bulunur. Bu tabaka temel drok taşlarından beslenerek yukarıya doğru bir ters bir düz olmak üzere harçla örülür ve üstüne kaya tuzu basılırdı. Bu şekilde mezar odasını bir şemsiye gibi soygunlara karşı korurdu. Ondan sonra çevreden muhtelif büyüklükte taşlar toplanılarak yapay bir tepe oluşturulur.
Katmanları dıştan işe doğru sıralayacak olursak. Bunlar;
· Çevrede toplanmış taş katmanı
· Koruma tabakayı bağlayan drok taşlar ( Bu taşlar iri ve moloz taşlardır.)
· Koruma taş kilidi
· Mezar odası
· Temel
TÜMÜLÜS DIŞ MİMARİSİ
Tümülüsler bilindiği üzere toprak yığma yada taş yığma şeklinde inşa edilmiştir. Bu kadar malzemenin üst üste taşınmasının nedeni; görkemli bir yapı ve soygunlara karşı bir koruma oluşturmaktır. Bu tür malzemeler iki kısımda incelenilir.
1- Hediye katmanları; bölgede hüküm süren bir kral ölmüş ise, bu krala bağlı şehir ve yerleşim yerlerinden halk tarafında getirilen topraklar önce çamur hale getirip yoğrulur ve mezar yapının üstü bununla sıvanır, taş ise yine aynı şekilde taşınarak sadece olduğu gibi ana katmanın üstüne bırakılırdı. Dış görüntüsü bir huniyi andırır.
2- Ana katman; Temel, sunak ve mezar odasını kaplayan muhtelif soygunlara karşı koruma tabakaları yer alır. Biz bunları iç yapıda anlatmaya çalışacağız.
Frig Tipi Tümülüslerde dış kısım tamamen dışarıdan getirilen muhtelif toprağın çamur haline evrilerek ana tabaka üzerine sıvanmasında oluşmuştur.
Burada çamur derken; Toprak uzaklardan taşınma imkanına sahip, ancak suyun uzaklardan taşınması mümkün olmadığından, Tümülüsler bol su kaynaklarına yakın yerlerde inşa edilmiştir. Bu unsur çok önemlidir.
Bizanslılara Tümülüs örneğinde yüzey kısmı tamamen dışarıdan taşınan moloz taşlardan oluşmuştur. Romanın devamı olan Bizans kültüründe Tümülüsler Roma döneminden esinlenerek inşa edilmiş ve Roma ile neredeyse aynı özelikleri taşır. Bu tiplerin aynı zamanda toprak tipleri de mevcuttur
Grek( Yunan) Tipi bir Tümülüs dış yüzeyi tamamen dışarıdan getirilen hediye topraktan yapılan çamurdan oluşmuştur. Tümülüs yerleşim tabanı moloz taşlardan oluşan krepiz duvar bulunmaktadır. Bu duvarın amacı tümülüste kullanılan toprak malzemenin dışarıya yayılmasını önlemektir.
Pers Tipi : Yüzeyi dışarıdan getirilen muhtelif taş ve topraktan oluşmuştur. Perslerde yüzeye fazla itina gösterilmediği gözlemlenmektedir. Pers tipleri Grek tiplerinden esinlenerek inşa edildiğinden taban kısmında krepiz duvar yer alır, zamanla bu duvar toprak altında kalmış şu an gözükmeyebilir 50-100 cm kadar kazıldığında gözükmeye başlar.
Roma tipi : tamamen taşıma moloz taşlardan inşa edilmiş, günün modern Tümülüs yapılarıdır.
TÜMÜLÜS NASIL İNŞA EDİLDİ ?
Kral ve kral ailesi öldüğünde cesedin gömüleceği yer, öncede jeofizik olarak keşfedilir. Burada iki önemli konuya dikkat edilir. Soygun ve muhtelif doğal afetlere karşı muazzam bir koruma oluşturmak. Antik dönemlerde insanlar inançları gereği kullandıkları ve sahip oldukları muhtelif eşyaları ile birlikte defin edilirdi. Mezar soygunlarını göz önünde bulundurmak zorundaydılar.
Tümülüs inşasında ilk işlem tümülüsün inşa edileceği yer seçimidir;
1- İnşa yeri kullanılacak suya yakın olmalı. (Tümülüslerde kullanılan malzemenin 2-3 katı kadar su kullanılmıştır. Antik dönemde su taşıma kolay olmadığından Tümülüsler suya yakın bir yer seçimi yapmak zorundaydılar).
2- Deprem, heyelan ve erozyona karşı dayanaklı olmalı. Zemin etüdü yapılırdı.
3-Soygunlara karşı Tümülüs başka yerleşim noktasından izlenir durumda olmalıydı. Bu jeofizik işlemler bittikten sonra inşa edilmeye başlanır.
a- Önce temel atılır, temel moloz taşlardan oluşur ve bir kolon gibi üstte gelecek yapıyı koruyacak şekilde sağlam inşa edilirdi.
b- Yeteri miktarda taşlar kesilir, bölgeye taşınır ve cesedin konulacağı yer açık bırakılmak üzere, üzerine gelecek binlerce tonluk ağırlığı taşıyacak ve çökmeyecek şeklide bir hesaplama yapılır, bütün yük yan duvarlara verilmek üzere inşa edilirdi.
c-Girişe muhtelif hediye ve inançları gereği kurban sunmak için sunak inşa edilir. Sunak yapısı bir düzlem taş yapıdır.
d- Yukarıdaki işlemler bittikten sonra, ceset ve hediyeler oda içine bırakılarak, oda kapatılır, Mezar odası yağmur ve kar sularından etkilenmemek üzere üstü önce kille sıvanır, yanlarına kum bırakılır esnek bir durum oluşturulur, bunun üstü muhtelif moloz taşlarla örülür ölen insanın değerine göre bu katmanın kalınlığı artar.
e- Başka bölgeden topraklar taşınır. Bu toprak çamur yapılarak taş koruma tabaka sıvanır, (Tümülüslerde kullanılan malzemenin 2-3 katı kadar su kullanılmıştır, Antik dönemde su taşıma kolay olmadığından Tümülüsler suya yakın bir yer seçimi yapmak zorundaydılar,)
f- Krala bağlı yerleşim yerlerinden hediye toprak getirilir. Bu topraklar da aynı şekilde çamur yapılarak sıvanırdı. Bu katman farklı renklerden oluşur.
g- Tümülüs taşlardan oluşacak ise yine oda inşasından sonra, koruma tabakası oluşturulurdu. Bu tabaka kelebek kilidi şeklinde olurdu. Bir düz bir ters taş koymak suretiyle örülür. Harç sertleşsin diye kaya tuzu kullanılırdı.
h- Huniyi andıran bir tepe şeklinde tüm işlemler biter.
ı- dıştan içe doğru sıralayacak olursak. Tümülüs katmanları;
· Hediye katmanı
· Bölgede elde edilen toprak katmanı (inşa katmanı)
· Taş koruma katmanı
· Kil katmanı
· Mezar odası
· Temel
TÜMÜLÜS NASIL KEŞFEDİLEBİLİR?
Bir tepenin Tümülüs olup olmadığına aşağıdaki genel bilgiler kullanılarak kesin karar verilmelidir.
1- Yakınında su kaynağı varsa.
2- Hakim bir tepe, vadiye bakan yamaç yüzeyinde yada düz yerde her taraftan rahat gözüküyorsa.
3- Yakın mesafe içerisinde yerleşim yeri yada ibadet edilen mekan varsa.
4- Yüzeyinde küp, çanak, çömlek, kül, kiremit ve tuğla gibi malzemeler yoksa,
5- Huni şeklinde tepe açısı dar ise.
Bu beş koşulu taşıyan yapay tepecikler Tümülüs yapılardır.
TÜMÜLÜS TEHLİKELERİ
Tümülüs yapılarda beklenen tehlikelerin başında zehirlenme olayı gelir. Mezar odası o kadar sağlam ki içeride yanan metal, çürüyen cesette ait gazlar kendiliğinden temizlenmez ve oda içinde kalır. Açarken buna dikkat edilmediği zaman ölümle sonuçlanabilecek kadar tehlikelidir. Oda açılırken mutlaka kazla karşılaşılacağı unutulmamalı, gaz maskesi kullanılmalı gaz bir aralık açılınca hemen o alanda hızlıca uzaklaşmalıdır. Odada birken gaz çeşitli yöntemlerle temizlenebilir. Nasıl bir yöntem kullanırsanız kullanınız gaz maskesi, plastik eldiven olmadan mezar odasında objeler toplanmamalıdır.
Frig Tümülüslerinde su tuzakları vardır. Yamaç yüzeyine inşa edilen Tümülüslerde buna dikkat edilmelidir. Su gözü çıkma ihtimaline karşı bir çok yöntem kullanılır. Bunlardan biri tanesi kazı tümülüsün boyuna göre dik yapılmasıdır.
Tümülüslerdeki objeler mutlaka ama mutlaka plastik eldiven kullanılarak toplanmalı, aksi halde zamanla tedavisi mümkün olmayan hastalıklara yol açmaktadır.
Tümülüslerde açılan tünelin çökme tehlikesine karşı, şu tedbirler uygulanmalıdır; tünel açılacaksa çökme tehlikesini aza indirmek üzere taban geniş tavan tabana göre dar olmalı örneğin: temel 2 metre ise tavanı 1.5 metre olmalı yüksekliği bir insanın içinde rahat edebilecek kadar geniş olmalı gerektiğinde ağaç dayanaklar kullanılmalıdır.
TÜMÜLÜSLERDE KAZI SİSTEMİ
1- Çeyrek Dilim Sistemi : Bu sistem küçük boy tümülüslerde uygulanır. Tümülüs 4 eşit dilime bölünerek güney-batı cephesindeki dilim alınarak temizlenir.
2- Tünel Açma Sistemi : Bu sistem büyük boy tümülüslere uygulanır batı yönünde başlanır. Dikkat edilmesi gereken şey merkeze doğru giderken yön kaybetmemek. Önce dar, merkeze yaklaşıldığından genişletilmesi gerekir
3- Derin ve geniş Yarma Sistemi : Bu sistem küçük boy tümülüslerde batı-doğu eksenine derin yarma, büyük boy tümülüslerde ise yine çeyrek dilime yakın güney-batı cephesini kucaklayan geniş yarma .
Yukarıda anlattıklarımızın haricinde Tümülüslerde tehlike yoktur. Unutmayınız tılsım gibi bir safsata yoktur.
KISA BİLGİ
Tümülüs Latince bir sözcük olup (çoğulu tümüli), bir mezar ya da mezarlık içeren, toprak yığılarak oluşturulmuş tepeciklere verilen addır. Höyük ve kurgan (Orta-Asya’da) da denilen tümülüs yapma geleneğine sahip ulusların sayısı fazla değildir. Bunlara en çok Anadolu’da, Trakya’da , Orta Asya’da, Rusya’da ve Meksika’da rastlanır.
Traklar’ın mezarları bu şekildedir. Trakya’nın en görsel anıtları tümülüslerdir. Trakya’nın tek düze doğal yapısını süsleyen ve ona bir hareketlilik getiren tümülüslerin tam bir envanteri çıkartılmamıştır. Genel olarak mezarın üzerine yapılan her türlü yükselti tümülüs olarak adlandırılsa da, yapıldıkları döneme, tepenin ve mezar odasının biçimine, niteliğine, ölünün gömülüş şekline göre mezar tepelerinin değişen geniş bir çeşitlenmesi vardır.
Mezarın yerini bir tepe ile belirleme geleneğinin bilinen ilk örnekleri Avrasya steplerinde, MÖ 4. bin yılın başlarına aittir; kurgan olarak da adlandırılan bu mezar tepelerinin altında, ölü basit bir çukur ya da ahşap bir odaya yerleştirilmiştir. Bu geleneğin, steplerden gelen etki ile, Trakya’ya ilk olarak MÖ 3. bin yıl içinde girdiği bilinmektedir. Trakya’nın Tunç çağ mezar tepeleri, daha sonraki dönemlerin tümülüslerine göre daha basık ve yayvan, çoğu kez de 2-3 m yüksekliğindeki tepeciklerdir; ancak Bulgaristan’ da ender olarak yüksekliği 7 metreyi bulanlar da vardır. Tepelerin dolgu¬lanm toprak değil taş oluşturduğundan, bunlan “Taşlıtepe” olarak tanımlamaktayız. Bu tür mezar tepelerinde ölü, tepenin altındaki bir çukura, ve çoğu kez uzun olarak yatırılarak gömülmüştür. Tepenin değişik kesimlerinde münferit mezarlara da rastlanır. Taşlıtepeler tek olabilecekleri gibi, bazen tümülüs mezarlığı gibi, sayıları 30’u bulan topluluklar da oluşturabilir.
İlk Demir çağ’ dan itibaren mezar tepeleri daha sivri ve konik bir biçim almış, dolgularında taş ile birlikte killi toprak da kullanılmıştır. Demir Çağı’nın ilk kısmına tarihlenen mezar tepelerinde gene ayrı bir mezar odası yoktur; ölü toprağa açılmış ve ahşap ile kaplanmış bir odanın içine yatırılmıştır. Orta Demir Çağı’ndan itibaren mezar odası ya da taş lahidi olan gerçek tümülüsler görülmeye başlar. Bu tür tümülüsler için genellikle uzaktan görülebilen sırt ve yamaçlar tercih edilmiştir İkili ya da üçlü tümülüsler yaygın olmakla birlikte, tümülüs mezarlığı şeklinde sayıları dokuz ile otuzaltı arasında değişen gruplara da rastlanmaktadır. toplu tümülüs mezarlıklarının, daha eski bir kutsal alanın üzerinde yer aldığı görülmektedir.
Bintepe’deki Alyattes’in tümülüsü ile Nemrut Dağı’ndaki tümülüs Anadolu’nun bilinen en büyük tümülüsleri arasında yer alır. Frigyalılara ait tümülüsler de olmakla birlikte tümülüs yapımı daha çok Lidyalılar’da önem kazanmıştır. Aynı bölgede 100 Lidya tümülüsüne rastlanmıştır. Anadolu’nun en büyük tümülüsü olan Alyattes’inkinde 16 tonluk taş bloklar kullanılmıştır. Şamanist Türk ve Moğol boylarında ayrıca, Dünya Dağı’nı temsilen, “oba” adı verilen, taş yığınlarından kurgan (yapay tepe) oluşturma geleneği çok yaygındır. Bunlara bağlı olarak anadolunun birçok yerinde bu yığma tepeler bulunmaktadır.
Bu yığma tepelerin bir kısmı taş yığma ve diğer bir kısmıda toprak yığma tepeler olarak 2.ye ayrılabilir tümülüs çeşit olarak şeklen birçok değişik şekilleri de mevcuttur bazılarını doğal tepelerden ayırmakda oldukça zordur.
Powered by BetterDocs