Denge
Denge
4 min read
Denge, kompozisyonu oluşturan temel ilkelerden biridir. Sanat yapıtında tasarım elemanlarının dengesi kompozisyonu belirler. Denge, bir yapıtın kompozisyonunda bütün parçaların görsel ağırlığının uyum içinde sunulmasıdır. Kompozisyondaki bütün elemanların iç gerilimi, parçaların görsel ilişkisi belli bir denge sonucunda gerçekleşir. Sanat yapıtında denge, çizimin olağan akışı içinde sanatçının sezgisi ve gözlemleri sonucunda kendiliğinden oluşur ve kompozisyonda gereken yeri alır. Çünkü her insan doğuştan bir uyum ve denge duygusuna sahiptir. Uyumlu olan her şey herkese daha doğru, daha doğal ve daha güzel görünür (Malkaya, 2002 : 61).
Bir biçim koyulaştıkça denge içersindeki sözü etkinleşir, ağırlığı artar, biçimin rengi güçlendikçe, etrafına oranla, daha dikkat çekici olur. Bir kompozisyon düzeninde çeşitli yönlerde gelişen çok sayıda eleman bulunabilir. Yön ve kuvvet grupları, kompozisyon içinde tuttukları yere, yaygınlıklarına, renklerine ve formun genel yapısına bağlıdırlar. Bütün bu faktörlerden ortaya çıkan kuvvet grupları kompozisyon içinde birbirlerini karşılıklı dengeleyebilirler. Bu araştırmalar ile kompozisyonda ölçülü bir gerilim yaratılır (Işıngör, 1986:14).
Çağlarca’ya (1999:99) göre denge simetri değildir. İnsan vücudu bir denge içindedir. Bu dengeyi anlamak için insan vücudunun ortasından geçen hayali bir dikey eksenin varlığını düşünmek gerekir. Denge halinde bulunan bir insanda bu dikey eksen alın, burun, iki diz ve ayak arasından geçer. (dengenin bozulması insanın düşmesi demektir)
Denge, kuvvetlerin ve ağırlıkların eşitliği ilkesine dayanır. Sanatta denge her şeyi aynı düzeye getirerek eşitleme anlamında ele alınmamalıdır. Söylenmek istenen sanat yapıtını oluşturan tüm öğelerin oluşturduğu bütünlüğe dayalı düzenin yarattığı dinamik bir etkidir (Gençaydın, 1993:78). Kurulacak bir kompozisyonda çizgiler, yığınlar, figürler, objeler, ışık, gölgeler, renkler, simetrik veya asimetrik dağıtılarak, düzenlenerek sağlanır. Denge karşıt güçlerin kararlılığıdır.
Fizikçi için denge, kinetik enerjinin potansiyel enerjiye dönüştüğü bir noktada gerçekleşir. Yani bir yere etki eden güçlerin, bir yerle olan ilişkilerine (güç etkileşimindeki) eşitliğidir. En basit biçimiyle denge birbirini karşı yönlerde çekmeye çalışan iki güç arasında gerçekleşir. Bu tanım görsel denge için de geçerlidir. Tıpkı bir fizik öğesi gibi, her belirli görsel düzenlemenin bir dayanak noktası ya da çekim merkezi vardır (Genç ve Sipahioğlu, 1990 :69).
Bigalı (1976:194) “Bir kompozisyonun, bir desenin oluşturduğu denge, plastik eseri yaşatan zıtların kombinasyonudur” der. Değerler, zıtlar halinde kullanıldıklarında, bu duygusal gerçek eserin bünyesinde yaşatılmış olur. Bir diyagonale, bunun tersi olan yönde birkaç yön çizmek, plastik dengeyi sağlamada yeterlidir. Bu ve bunun gibi valör, renk, hacim zıtlıkları da dengenin varlığını ve gelişimini düzenlerler. Denge, duygularımızın yönünde geliştirilir.
Plastik eserin bünyesini oluşturan resimsel elemanların sistemli dağılışları, uyumlu görünüşleri, dengenin işaretidir. Terazinin iki kefesi, renk ve valör olarak adlandırılırsa; dik eksenin ortaladığı iki parsel, valör ve renk dağılımının dengesini verir. Resim sanatında, dengeyi sağlayan dikey ve yatay eksenler bağlantısının diyagonal yönlerde, dolu ve hoş sahaların dağılışları da, denge anlamını verirler. O halde eksenlerin gösterdiği ortalar önem kazanırlar, tıpkı insanda olduğu gibi. Orta çizgiler, duygumuzun durak noktalarıdır. İki yan, üst ve alt simetriyi gösteren bölümler, resim yüzeyinin sistematik kuruluş anahtarını vererek, plastik kompozisyonun ilk belirtisi olurlar. (Bigalı, 1976:195).
Dengeyi formal ve informal olarak gruplayabiliriz. Formal Denge tamamen aynı ya da çok benzer bir ya da daha fazla elemanın bir eksinin karşılıklı kenarlarında dengelenmesidir. Formal denge çoğunlukla simetriktir ya da insanlarda, hayvanlarda, balıklarda, böceklerde, çiçeklerde, gemilerde, uçaklarda, otomobillerde, birçok mobilyada, birçok dini resimde ve eski mimaride olduğu gibi bir eksenin iki yanında ters tekrar şeklindedir. İnformal denge ise bir eksenin iki tarafını benzer olmayan ya da kontrast elemanlarla dengelemektedir. İnformal denge daha az huzurlu, daha az açık ama daha ilginçtir. Çağdaş sanat ve mimaride kullanılır. Bu eğilim, klasik Yunan döneminin huzurlu yapısına keskin kontrast oluşturan, günümüzün inişli çıkışlı, ruhuna uygun ve doğal bir manifestodur (Graves, 1951).
Birlik ve Formal Denge
Aynı şeklin tekrarından oluşur. Birlik böylece tekrarla yaratılmıştır.
Uyumsuzluk ve İnformal Denge
Karşıt şekillerden oluşur.Bu karşıt şekiller boyut olarak eşit olduklarından ikisi de baskın olamazlar ve sonuç uyumsuzluktur. Bu nedenle bu diyagram dengelidir fakat uyumsuzdur.
Birlik ve İnformal Denge
Bu diyagramda karşıt şekillerden oluşur. Fakat biri boyut olarak baskın olduğu için birlik yaratılmıştır. Şekildeki farklılığa ek olarak, boyutun da farklı oluşu bu diyagramı dengeli olan diyagram 2 den ilginç kılar.
Birlik ve İnformal Denge
Bir şeklin çeşitlemesi yani aynı şeklin farklı boyutlarda tekrarı. Boyuttaki bu farklılıklar sayesinde bu diyagram birinci diyagramdan daha ilginçtir.
Birlik ve İnformal Denge
Diyagram 4 gibi karşıt şekillerden oluşur ve boyutun verdiği hakimiyetle birlik oluşturulmuştur. Bununla beraber boyutun verdiği hakimiyet tekrarla güçlendirilmiştir.
Formal Denge
Bu diyagram 5 gibi karşıt şekillerden oluşur ve aynı boyuttaki şekillerin iki yönde tekrarını oluşturduğu hakimiyetle bütünleşmiştir. Tek fark diyagram 5 informal dengeli iken, diyagram 6 formal dengelidir. Şekil ve boyuttaki çeşitlilik sayesinde diyagram 6 kendi gibi Formal dengeli olan diyagram 1′ den daha ilginçtir.
Powered by BetterDocs