(Sayı 91)
Haziran-Temmuz-Ağustos 2012

EDİTÖR

İYİ GÜN DOSTLARIMA…

Öncelikle iyi gün dostlarıma bir çağrıda bulunmak istiyorum: Sevgili iyi gün dostlarım, kötü günler geride kaldı… Bir fincan kahve içmeye bekliyorum…

Gelelim konuya değerli sanat sever okuyucular… Derginiz rh+artmagazine’nin geçtiğimiz yıllardaki ekonomik krizde zor günler yaşadığı, maddi sıkıntıya düştüğü bir kısım bankalar ve maalesef birkaç ressam tarafından icra takibi başlatıldığı siz değerli okurlarımızca yakinen bilinmektedir. O zor günlerde derginin içine düştüğü mali sıkıntıyı yalan yanlış haberlere, dedikodulara malzeme yapmamaları için bu sayfalarda birinci elden ben duyurmuştum. Biz rh+artmagazine, rh+artgallery ve Açık-Art müzayedecilik olarak bugüne kadar elimizden geldiğince üzüntümüzü, sıkıntımızı, sevincimizi dostlarımızla, çevremizle paylaştık. Dürüstlüğü, açıklığı, saydamlığı kendimize ilke edindik. Ne başımızı kuma gömüp saklandık; ne kendi yedi salkımı ele verdi talkını dedirttik ve ne de deveyi hamuduyla yuttuk. Borcumuzu, alacağımızı, ödeme güçlüğü çektiğimizi bu derginin sahibi olan sizlerinde bilmesini istedik. Durum bu dedik. Sonrada borcumuza verdiğimiz söze sahip çıktık. Siz değerli sanatsever dostların maddi manevi katkıları da bize güç verdi. Moral verdi. Ancak iyi gün dostlarımız sıkıntımızı, zor günler yaşadığımızı duyunca bizi terk etmekle kalmayıp varlığımızı sanat kolonisinden silmek, yok etmek için şahsen beni ve rh+artgallery’i hedef aldılar. Tam bir linç girişimiyle karşı karşıya kaldık.

Bu iyi gün dostlarının bugüne kadar hakkımızda söylediklerine, önem vermedik. Kendi etik değer yargılarıdır, kıskançlıklarıdır, kendileri tatmin olunca susarlar dedik. Ancak biz sesimizi çıkartmadıkça, onlar yıllar öncenin olaylarını, temcit pilavı gibi tekrar tekrar gündeme taşımaktan bıkmadılar. Yıllar önce bitmiş davaların mahkeme dosyalarından evrak çıkartıp teşhir etmeye başladılar. Sergi açılışlarında galericilere, sanatçılara hakkımızda yazdıkları senaryoları anlattılar. Akşam meyhane köşelerinde uydurup birbirlerine anlatarak tatmin oldukları dedikoduları gazetelerde sanat kritiği yapan köşe yazarlarına servis ettiler. Alın size dedikodu diyaloglarından birkaç örnek;

Diyalog 1

“ ……….
“…Battı, battı rh+artmagazine battı.”
“…Batsın canım benim ne işime yaradı ki zaten.”
“…Memur kafa ile dergiciliğe, galericiliğe soyunmanın sonu budur. …”
“…Don Kişot…”
“…Evet… Evet Don Kişot…’’
“…Yahu battı halen inat ediyor…O dergiyi çıkarıyor….”
Diyalog 2
“…Azizim gazetedeki köşen için sana bir bilgi notu:
Tevfik İhtiyar bir kısım ünlü ressamlara ödeme yapamadı.Bütün mallarına haciz geldi. …’’
Diyalog 3
“…Geçen akşam Asmalı Yakup’da duydum. rh+ artmagazine dergisine haciz gelmiş… Ömer Uluç derginin ekipmanlarını haciz ettirmiş…’’
“…Mehmet Güleryüz’de icra göndermiş…Yıllardır araları da pek iyiydi…’’
Diyalog 4
“…Ö.Altan’a telefon ettim… ‘keşke vermeseydin taksitle…zor tahsil edersin’ dedim. Balkan Naci’yi de laf arasında uyardım…’’
“…Bütün ressamlar onu terk etmiş diyorlar…’’
“…Desene ipini çekmişler…’’
Diyalog 5
“…Turan Erol’a sergi yapacaktı. Ne oldu kitap ve sergi?…’’
“…Eee battı ya dergisi… Turan Erol’u da… Hoca arayıp uyarmış. …’’
“…Bende aradım bir iki ressam arkadaşı…’’
Diyalog 6
“…Devrim’i de arayıp uyarmışlar…’’
“…Kezban’ı da…’’
“…Mıhtad’ıda…’’
“…Mustafa ile Zahit’de duymuş…’’
“…www………….com’dan Sali’yi aramışlar…Sali Turan’ı ama fena halde kayaya çarpmışlar.Fena etmiş arayanları…’’
Diyalog 7
Yücel Dönmez:
“…Gazetesinde sanat eleştirisi yapıyor…Telefon edip sergiye davet ettim. Ne dedi biliyor musun?
Tevfik İhtiyar:
“…Ne dedi?
“…Nereden buldun o şaibeli galeriyi(rh+artgallery) demez mi_
“…Peki Yücel Bey ara o hanımı da neymiş o şaibesi galerinin öğrenelim.
“…Alo… Ben Yücel Tevfik’in yanındayım. …’’
“…Hay Allah! Keşke söylemeseydim…’’
“…Sen söyledin ben de sahibine söyledim. …Sonuçta benim sergi açtığım galeri. Uzun yıllardır tanırım ve kendisini de iyi bilirim…’’
“…Ama ben sana söyle diye söylemedim ki…’’
“…Sende bilmeden düşünmeden söylemeseydin…’’
Diyalog 8
Ahmet Özel:
Sergi açılışında.’’…Tevfik Bey senin için olumsuz söylentiler var…’’
“…Söylerler…Gün gelir cevabını da alırlar…’’
“…Ben gereken cevabı verdim zaten…’’
Diyalog 9
Barış Göktürk:
“…Sergi açılışında.’’… Ben gerçi uzaktayım.(New-york) Pek bir şeylerden haberim olmuyor…Ama galeri için (rh+artgallery) olumsuz şeyler söyleniyor…’’
“…Söylerler…İyi gün dostlarıdır…’’
“…Bende kulak asmadım söylenilenlere….Maksatlı olduğunu anladım….’’
Diyalog 10
“…Tevfik İhtiyar’ın Akatlar MKM’de açtığı usta gençler sergisinin tamamını alacaktı…Bana sordu.alma sıkıntı yaşarsın dedim…caydırdım…’’
“…İyi bir sergi idi…sergideki işler de iyiydi.Neden caydırdın?…’’
“…Azizim benim de iyi müşterimdir. Sonra ben ne satacağım?… Öyle yüz kişilik sergiyi alırsa…’’

İşte böyle sevgili dostlar… Bu söylemler yıllardır sergi açılışlarında, Nevizade de, Asmalı Mescitte, Çiçek Bar’da içki masalarına meze oluyor. Hatta Uluslararası Sanat Eleştirmenleri derneğinin (AICA) düzenlediği partide konu ediliyor ve kuruluşun başkanı tarafından gazete köşesine taşınıyor. Telefonla Ankara’ya, Bodrum’a, İzmir’e rapor ediliyor. E-mail ile Facebook ile Sanat kolonisinin en alt birimlerine kadar hakkımızda uydurulan olumsuz mesajlar gönderiliyor. İyi gün dostlarımızın deyimiyle ipimizi çekme operasyonu.

Doğruyu söylemek gerekirse bütün bu dedikodu ve dezenformasyon sonucu olumsuz etkilendik. İş yapmakta zorlandık. Bir kısım sanatçı dostlarımızın da kafası karıştırılmış oldu. Ödemelerimizdeki gecikmenin en büyük nedeni bu yalan dolan çemberine alınmamızdır. Ama yılmadık, direndik sonuçta tünelin ucu göründü, onlarda yaptıklarıyla kaldılar.

Şimdi buradan sesleniyorum. Pek muhterem iyi gün dostları, bundan böyle artık boşuna yorulmayın. rh+artmagazine, rh+artgallery ve şahsımın, yani dilinizden düşürmediğiniz Tevfik İhtiyar’ın ekonomik durumu hakkında birinci elden kısaca bilgi vereyim. Ayrıca zamanı gelince yayınlanacak kitaptan siz sevgili iyi gün dostlarımla olan ilişkilerim dahil,şu bizim sanat kolonisinde yaşadıklarım hakkında daha geniş bilgi edinirsiniz.

Önce şunu belirteyim Tevfik İhtiyar’ın ekonomik gücü aşağıda sıraladığım ve yerine getirmeye çalıştığım yükümlülüklerimden çok daha fazladır. Yalnızca zamana ihtiyaç vardır.

1- rh+artmagazine dergisinin, rh+artgallery’nin ve şahsen bendenizin bankalara, finans kurumlarına olan tüm borçları kuruşuna kadar ödenmiştir. (5 Banka 3 Finans kurumu)
2- Ömer Uluç, Mehmet Güleryüz, Özdemir Altan’a, Alaeddin Aksoy’a hiçbir borcum yoktur.
3- Balkan Naci İslimyeli ile büyük hacimli işler yaptık… Önemli bir bölümünü ödedim. Kalan bölüm için taksit ödemelerim devam ediyor.
4- Halil Akdeniz’e karşı son derece mahcup oldum.Geciktirdiğim için kendisinden özür diledim. Anlayışla karşıladı. Kendisine teşekkür ederim. En kısa sürede telafi edeceğimi biliyor.
5- Sezai Özdemir’den aldığım resimler, bir süre önce ortaklaşa iş yapmaya karar verdiğimiz bir sanat tacirinin deposunda benim istemim dışında tutuluyor. Yakında resimler iade edilecek.
6- rh+artmagazine dergisinin sahip çıktığı ve takipçisi olduğu genç sanatçılarımızdan bazılarına yaşadığımız sıkıntılı süreçte ödeme yapamadığımız ve ya geç ödeme yaptığımız için üzgünüz. Onlara o büyük ustalardan daha anlayışlı davrandıkları için buradan teşekkür ediyorum. rh+artmagazine dergisinin bundan sonra da daima onların yanında olacağını bilmelerini isterim.
7- Finansörlükte yapan bir sanat tacirine olan borcumuzun ana parası çoktan ödendi. Faizi duruyor. O da yakın bir gelecekte ödenecek. Beklediği için sabrına teşekkür ediyorum. Umarım faizin faizini talep etmez muhterem finansörümüz.
8- Şenol Yorozlu ve Bahar Kocaman ile tartışmalı bir durum söz konusudur. Resim karşılığı yapılan kitap ve katologlar sorunu ile resimlerin fiyatları konusunda bir anlaşmazlık vardır. Yakında çözülecektir.

İşte böyle iyi gün dostlarım… Bende saklı gizli yok. Her şey ortada. Bugün rh+artgallery ve rh+artmagazine İstanbul’un en önemli noktasında ki amacına uygun şık ve geniş mekanında sanata, sanatçıya, sanatsevere hizmet veriyor. Ve bu sıkıntılı dönemde yerli yabancı önemli sergilere ev sahipliği yaptı. Önümüzdeki 3 yılda programı tamamen dolu. rh+artmagazine ise –Türkiye’nin Plastik Sanatlar Dergisi- olma misyonunu başarıyla sürdürüyor ve içeriğiyle de sanat kolonisinde gündem oluşturmaya devam ediyor.

Yazımın başında yaptığım çağrıyı tekrarlıyorum.
Ey iyi gün dostlarım… Kötü günler geride kaldı… Bir fincan kahveye bekliyorum… İnanın hiç birinize kırgın değilim.

* * *
Genç Ressamlara, Genç Heykeltıraşlara duyuru:
rh+artmagazine dergisinin düzenlediği Yılın Genç Ressamı ve Yılın Genç Heykeltıraşı yarışmasının bu yıl sponsorluğunu merkezi Amerika’da olan Kristin Saleri Vakfı üstlendi. Ödül olarak verilmek üzere 25.000.-TL ayrıldı.
Detaylar Eylül sayısında genç yarışmacılara duyurulur