SANAT KURUMLARI
Afrodisias Müzesi
Karacasu İlçesi, Geyre Köyü AYDIN
Karaca İlçesi, Aphrodisias Antik Kenti içinde bulunmaktadır. 1979 yılında ziyarete açılan Müzede, sadece Aphrodisias kazılarında elde edilen eserler sergilenmektedir. Eserlerin çoğunluğunu heykeller oluşturmaktadır. Aphrodisias’ta İ.Ö. I. Yüzyıl ile İ.S. 5. yüzyıllar arasında çok nitelikli eser veren bir heykeltıraşlık okulunun varlığı bilinmektedir. Müzede, İ.Ö. 5000’den beri Aphrodisias’ta iskan olduğunu belgeleyen Pekmez tepe ve Akropol tepe buluntuları olan Prehistorik eserler, sikkeler ve heykeller sergilenmektedir.
Ünlü filozof ve devlet adamlarına ait tondo büstlerinin bulunduğu koridorda imparator heykelleri, portre heykeller, portre büstler ve dört mevsimi simgeleyen ünik bir lahitin bulunduğu salona ulaşılır. Ara koridorda ise kentin kurucusu Zoilos’un ana mezarına ait Augustus dönemi kabartmalar görülür. Molpomene salonunda, devlet adamları tragedya peresi Molpomene ve Apollon heykelleri bulunmaktadır. Boksör heykelleri, oturur durumda betinlenmiş sanatçılara ait heykellerin bulunduğu salon ise Odeon salonudur. Köşede ise bitmemiş heykeller bulunmaktadır. Cam vitrinlerde çeşitli dönemlere ait küçük buluntuların sergilendiği koridorda Akhilleus ve Pentasilia heykellerinin ismini verdiği, Diskoforos Genç Herakles ve Çocuk Dionisos’u taşıyan Satir heykellerinin bulunduğu salona geçilir. Ortada kentin ana tanrıçası Aphrodithe’nin kült heykelinin bulunduğu salonda Aphrodithe salonudur. Bu salonda Aphrodithe baş rahibi Diogenes ve karısı Clodia Antonya Tatiana’nın heykelleri, Demos heykeli ve rahip heykelleri yer almaktadır.
Ayrıca, Aphrodisias Müzesi çevresinde Tiberius Portikosundan getirilmiş kabartmalarla bezenmiş frizler ve lahitler sergilenmektedir.
Aphrodisias Müzesi
Aphrodisias özellikle Roma çağında Aphrodithe tapınımı ile ünlenmiş bayındır bir antik kent, günümüzde ise çok iyi korunmuş anıt yapıları ile Türkiye’nin en önemli Arkeolojik yerlerinden biridir.
Sonraki devirlerde üzerine tiyatro yapılan höyük, M.Ö. 5000’lere kadar giden Prehistorik bir yerleşmedir. M.Ö. 6. yüzyılda Aphrodisias küçük bir köydür. İlk Aphrodithe tapınağı da bu devirde yapılmıştır. Bu görünüm M.Ö. 2. yüzyılda ızgara planlı kentin kuruluşu ile değişmiştir. Bu devirde kentte, yaklaşık bir kilometrelik bir alana yayılmış 15000 civarında insan yaşıyordu.
M.Ö.1. yüzyılda Roma İmparatoru Augustus Aphrodisiası kişisel koruması altına aldı. Bugün ayakta kalan anıtlar ondan sonraki 2 yüzyıl içinde yapıldı. Tiyatro ve Tapınak arasında etrafı sütunlarla çevrili iki meydan planlandı (Tiberius Portikosu ve Agora). Antik dünyanın en iyi korunmuş Stadyumu ise kentin kuzey ucunda yer alıyordu. M.S. 3. yüzyılın sonlarında Aphrodisias Roma İmparatorluğunun Karia Eyaletinin başkenti oldu. M.S. 4 yüzyılın ortalarında da kentin etrafı surla çevrildi. M.S. 6. yüzyıldan itibaren bayındır halini ve önemini kaybetmeye başladı. Aphrodithe Tapınağı kiliseye dönüştürüldü. Küçük bir kasabaya dönen kent 12. yüzyılda tamamen terkedildi.
1961 yılında Newyork Üniversitesi tarafından başlatılan kazılar günümüzde de sürdürülmektedir.
Son yorumlar