Fikret Yıldız / İzler

Çizgi aslında çizim için kullanılan malzemenin parçalanarak yüzeyde bıraktığı izlerden ibarettir. Malzeme, kalem, kömür ne olursa olsun bu izleri bırakmak için kağıt yüzeyine sürtünerek parçalanır ve çizginin oluşması için bir nevi kendini feda eder. Çizer, ise bu fedakarlıktan doğan çizgilerle, kağıt yüzeyini doldurarak onları desene dönüştürür. Desen, plastik sanatlardaki en yalın ifade biçimlerinden biridir, içinde bir doğrudan bir anlatı taşır. Yalnız çizer, kağıt ve kalem yeterlidir, bu anlatının oluşması için, başka aracılar gerekmez. İşte bu yalınlığı nedeniyle neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir desen, bu yüzden plastik sanatların atası sayılır, bugün sanat dediğimiz şey aslında desenden evrilmiştir.  Ingres’ın “Desen, sanatın temelidir. Çizmek sadece konturları yeniden üretmek anlamına gelmez; çizim sadece çizgiden oluşmaz: desen, aynı zamanda ifadedir, içsel biçimdir, düzlemdir, modellemedir. Bakın ondan sonra ne kalıyor.” diyerek deseni yüceltmesi de bu yüzdendir. Sanat açısından bu kadar önemli bir rolü olsa da, günümüzde dahi desen kendi başına bir sanat alanı olarak görülmemekte ve hala diğer sanatlar için bir yardımcı eleman gibi algılanmaktadır.  Sanata kaynaklık eden desenin önemini vurgulamak ve desen sanatına bir saygı duruşunda bulunma düşüncesi ile “Dünya Sanat Günü”nde desenlerimden bir derleme yaparak “İzler Sergisi”ni açmaya karar vermemin temelinde, bu sebepler yatmaktadır. Umarım bu sergi, desen sanatının hak ettiği değeri görmesinde ufak da olsa bir katkı sağlar.