Ayşegül Türk / YUTULAMAYAN NESNELER

Ayşegül Türk Dijital resim sergisi afişi

Ayşegül Türk’ün YUTULAMAYAN NESNELER sergisi Tamsanat online galeride.

Açılış Tarihi

08.08.2025

Serginin Adı

Yutulamayan Nesneler:
Gülmeyenler İçin Disipliner Arşiv

Kapanış Tarihi

08.09.2025

“Yutulamayan Nesneler: Gülmeyenler İçin Disipliner Arşiv” bakışta dil ile beden, hafıza ile yüzey, haz ile kontrol arasındaki çatışmayı görünür kılar. “Yutulamayan”, yalnızca fizyolojik bir işlevin askıya alınması değil; sistemin sindiremediği, dolayısıyla işleyemediği fazlalıkların dışlanarak etkisizleştirilmesine işaret eder. “Gülmeyenler”, neşesizliği ya da duygusuzluğu değil; jesti, mimiği refleksi dahi protokole devretmiş ve bu nedenle artık ifade üretemeyen bedenleri imler. Bu bedenler, yalnızca bastırılmış değildir; daha temelden biçimlendirilmiş, anlam üretme kapasitesinden arındırılmıştır. Başlığın son bileşeni olan “disipliner arşiv” ise, belleği ya da tarihi değil; işleyişi, sabitlenmiş eylemleri, tekrarlanan formları ve steril kontrol biçimlerini kayda geçiren sistemin görsel mimarisini açığa çıkarır. Bu başlık, bir mekânın ya da sahnenin değil; eylemin iptali üzerinden örgütlenmiş bir düzenin içeriğini kavramsallaştırır.

Bu iptalin ilk ve en görünür katmanı, renk üzerinden özellikle de beyaz üzerinden işler. Beyaz burada nötralize edici bir iktidar aracıdır. Renk olmaktan çok niyet hâlini alır: belirsizliği bastırır, yorum ihtimalini ortadan kaldırır ve yüzeyi sterilize ederek sapmayı görünmez kılar. Bu nedenle beyazlık, temizlikle değil; silinmişlikle ilişkilidir. Yüzeylerin steril değil, sterilize edilmiş oluşu; sadece maddesel değil, anlamsal bir silme işlemine karşılık gelir. Temizlik kisvesi altında düzenlenen bu alan, aslında sistemin rastlantısallık ve farklılık ihtimalini ortadan kaldırdığı kontrollü bir eylemsizlik zeminini temsil eder.

Bu bağlamda sergideki kompozisyonlar, sterilize düzenin görselleştirilmesine hizmet eden bilinçli tercihlere dayanır. Nesneler, işlevlerinden arındırılmış ama formlarından koparılmamıştır; hâlâ tanıdık görünümlerini korurlar, ancak artık herhangi bir bedensel sürece hizmet etmezler. Çatal kesmez, süt beslemez, kamera yalnızca izlemez, saç örgüsü bir süs değil, belleği sıkan ve gerilimi saklayan bir düğümdür. Bu nesneler, kullanıma değil; teşhire, harekete değil; hizaya, devinime değil; sabitlenmeye yöneliktir. Görsel pratik, eylemi askıya alan bir düzen arayışı ile biçimlenir. Sabitlik, lekesizlik ve konumlama; bu sistemin formüle ettiği estetik rejimin temel ilkeleridir. Bu nedenle hiçbir şey dağınık değildir—ama hiçbir şey kendi bağlamında da değildir. Bu sabitleme, yalnızca nesnelere değil, bedenin kendisine de uygulanır. Beden burada, salt biyolojik bir varlık olarak değil; denetlenebilir ve biçimlendirilmiş bir sistem nesnesi olarak yeniden konumlandırılır. Dil, jest, mimik gibi ifade biçimleri, taşıyıcı niteliğini kaybeder ve sistem tarafından devralınır. İfade artık bireysel bir iradenin değil, protokolün denetiminde gerçekleşen bir prosedürdür. Çene hareketi hâlâ vardır, ama jest üretmez; mimik, artık duyguyu değil, kontrolü taşır. Gülmek ise, yalnızca bastırılan bir refleks değil; sistemin kendi çatlağını işaretleyen bir sapma olarak algılanır. Dolayısıyla gereksiz değil; tehlikeli sayılarak ortadan kaldırılır.

İşte tam da bu noktada, beden üzerindeki iktidar işleyişinin nasıl derinleştiği görülür. Sistem, bedensel işlevleri doğrudan bastırmakla yetinmez; onları yeniden tanımlar. Yutmak, burada yalnızca yemekle ilgili değildir; anlamlandırmak, içerileni dönüştürmek ve özümsemek gibi kavramlarla birlikte iptal edilir. Yutulamayan her nesne, bedenin bu kapasitesinin işlevsizleştirildiğini kaydeden birer tanıktır. Boğaz, artık bir geçit değil; bir sınır, bir mühürdür. Dil oradadır, ama taşıyacak beden artık yoktur. Çünkü taşıma, aktarma, ifade gibi devinimsel edimler, bu sistemde sapmaya açık alanlar olarak tanımlanır ve protokol tarafından düzenlenerek nötrleştirilir. Refleks, taklide dönüşür; jest, prosedüre sıkışır. Gülmek, yalnızca sistem dışı değil; sistem karşıtı bir olasılık olarak devre dışı bırakılır.

Bu nedenle beden eylemsiz değil; işlevsizleşmiş hâle gelir. Sistemin tahakkümü, bedenin yapabilirliğini değil; yapma ihtimalini ortadan kaldırır. Hareketsizlik değil, yönlendirilmiş tekrarlar içinde sıkışmış bir devinim simülasyonu işletilir. Böylece beden, bir anlam taşıyıcısı değil; bir arayüz olarak çalışır. Bu yapının görsel izdüşümü, yalnızca temsili değil; protokolün kendisini görselleştiren bir dil üretir. Her nesne, yerleştiriliş biçimiyle, hizasıyla, yüzeydeki konumuyla hareketin regülasyonuna dâhildir. Burada sabitlik yalnızca bir estetik tercih değil; eylemi potansiyel olmaktan çıkaran bir ideolojik düzenlemedir. Çünkü hareket, her zaman sapma ihtimali taşır—ve bu sistemde sapmaya yer yoktur.

Sonuç olarak bu sergi, yalnızca bir arşiv değildir; eylemin kesintiye uğratıldığı, bedenin protokol tarafından yeniden yazıldığı bir anatomik haritadır. Masum görünen yüzeylerin altında sessizlikten çok bir işleyiş, düzenin altında spontane olmayan bir tasarım, beyazlığın içinde ise silinmiş hafızalar dolaşır. Protokol burada yalnızca davranışı değil; davranma ihtimalini de ortadan kaldırır.
İşte tam da bu nedenle, her şey hâlâ yerli yerindedir—ama yer, artık eylemin değil; yalnızca kayıt altına alınmış bir yokluğun yeridir.

 

Sergi Açılışına Kalan Süre

  • 00Gün
  • 00Saat
  • 00Dakika
  • 00Saniye

ONLINE SERGİDEKİ ESERLERİ

0

Boğazdan Geçmeyenler Dijital Resim 50×50cm 2025

0

İfade Sınırlandırma Talimatnamesi Dijital Resim 50×50cm 2025

0

Taşıyıcılar İçin Unutma Protokolü ve Sabitleştirilmiş Jestler Envanteri, Dijital Resim 50×50cm 2025

0

Bir Jestin Yokluğu ve Hareketin Regülasyonu, Dijital Resim 50×80cm 2025

0

Sistemin Mimik Arayüzü, Dijital Resim 50×50cm 2025

0

Sistemin Mimik Arayüzü, Dijital Resim 50×80cm 2025

0

Omurganın Üzerine Kurulmuş Emirler, Dijital Resim 50×80cm 2025

0

Mekanik Mimikler Atlası, Dijital Resim 50×80cm 2025

0

İfade Protokolleri ve Yerinden Edilmiş Hafıza, Dijital Resim, 80×50 cm 2025

0

Mekanize Edilmiş İfade Boşluğu, Dijital Resim, 50×80cm 2025

0

Omurgasızlaştırılmadan Sabitlenmişler, Dijital Resim 50×50cm 2025

0

Bakışın Hizasında Bir Gövde, Dijital Resim, 80×50 cm 2025

0

Yerleştirilmiş Otorite, Dijital Resim 50×80cm 2025

0

Denetlenebilir Sessizlikler İçin Mimari Denemeler, Dijital Resim 50×50cm 2025

0

Simetri Kusuru Tespit Tutanağı, Dijital Resim 50×50cm 2025

Ayşegül Türk

1986-1990 Lisans: Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Uygulamalı Sanatlar Eğitimi Bölümü Uygulamalı Resim Ana Sanat Dalı.
1990-1994 Yüksek Lisans: Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim Bölümü.
1994-1998 Sanatta Yeterlik: Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim Bölümü.
1995-1998 Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Uygulamalı Sanatlar Bölümü Araştırma Görevlisi.
1998-2003 Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Uygulamalı Sanatlar Bölümü Öğretim Görevlisi.
2003-2010 Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Uygulamalı Sanatlar Bölümü, Yardımcı Doçent.
2012 Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Görsel Sanatlar Bölümünde Doçent 
2025 Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Görsel Sanatlar Bölümünde Profesör olarak çalışmaya devam ediyor.

Yorum Yap